19 Ocak 2009 Pazartesi

Yemekteyiz'de bu hafta !

YEMEKTEYİZ

İç Yapımlar tarafından hazırlanan,Caner Erdem yönetimindeki Yemekteyiz 15. haftasında da Show Tv nin en sevilen programı olmaya devam ediyor...

Herkesin merakla izlediği Yemekteyiz in bu hafta ki renkli yarışmacıları ise şöyle;

• Saltuk Akkerman
50 yaşında...2 çocuk annesi...Kendisine ait lokantayı işletiyor...Yağlı boya resim yapmayı çok seviyor...
• Funda Karallı
33 yaşında.Evli,yedi yaşında bir erkek çocuk annesi...Evhanımı...Araba kullanmayı,tenis oynamayı,spor yapmayı seviyor...
• Muammer Özişçi
32 yaşında.Evli,bir erkek çocuk babası...Blok görevlisi...Aynı zamanda terzi...Şarkı söylemeyi seviyor...
• Sebahat Eryılmaz
43 yaşında.Evli,iki çocuk annesi...Evhanımı...Eğlenmeyi,gezmeyi,şarkı söylemeyi,dans etmeyi çok seviyor...
• İlter Kanat
35 yaşında.Evli,bir erkek çocuğu var...İtalya doğumlu...Tenis oynamayı,motorsiklete binmeyi çok seviyor...Peyzaj mimari olduğu için bahçeler ve çiçeklerle çok ilgili...

Hayatın içinden gerçek, samimi ve eğlenceli yarışma ‘Yemekteyiz’ haftaiçi her akşam Show TV ekranlarında...

Yemekte miyiz, İsrafta mı?

Geçen gün akşam televizyonda zaping yaparken özel bir televizyon kanalında yayınlanan ‘Yemekteyiz’ programı gözüme takıldı. Öğrendiğim kadarı ile son günlerde hanımların ilgi ile izlediği bir yapım haline gelmiş bu program. Birbirini hiç tanımayan beş yarışmacı, her gün birinin evine yemeğe gidiyor ve ikram edilen yemekleri kendi çaplarında eleştiriyorlar. Herkes hünerini sergileyerek 10.000 TL’lik ödülü almaya çalışıyor. Program şimdide Türkiye’nin değişik illerine giderek yöresel lezzetleri ekrana yansıtmaya çalışıyor. Ancak bazı detaylar var ki insanı bu kadarı pes dedirtecek kadar. Sırası gelen yarışmacının yemek için yaptığı alışveriş, dört kişilik ailenin onbeş günlük mutfak ihtiyacını karşılayacak miktarda. Hele yemekteki ‘çok soğuktu, pişmemişti, damak tadıma hitap etmiyordu’ tarzında yemeğe burun kıvırmaları yok mu!!! Çıldırmamak işten değil. Meğer içimizde Gurme’lik varmış da haberimiz yokmuş.
Yemek programlarına Türk mutfağının tanıtılmasına diyeceğim yok. Ama bu programı izleyen binlerce hanımların tüketimi ve israfı özendiriyor. Tabaklara konan yemekler çoğu zaman beğenilmediği için çöpe gidiyor. Kazanılacak para ödülü için, beş altı kişilik bir öğün yemek alışverişine dünyanın parasını harcayabiliyorsanız maddi sıkıntınız dolayısı ile de ödüle ihtiyacınız yok demektir.
Dünyayı saran ekonomik krizin ana depremi olmuş, artçıları devam ederken, ülkemizde binlerce insan işsiz kalmış, binlercesi açlık sınırının altında yaşıyor. Doğuda onlarca çocuğumuz okula ayakkabısız, paltosuz gidiyor. Bütün bunların üzerine Filistin de yaşayan masum halkın bomba sağanağının altında açlıkla, ilaçsızlıkla mücadele ederek, yiyecek bir lokma ekmeğe muhtaç olması ve çöpe giden yemekler, havaya uçan paralar. Bu ne yaman çelişki…
Yapılan israfın, beğenilmeyen yemeklerin ve alışveriş için harcanan paranın abartılması, üstelik marifetmiş gibi gözümüzün içine sokularak oturma odamıza kadar girmesi, bir lokma ekmeğe muhtaç insanlara saygısızlık diye düşünüyorum. Bunlar bizim örf ve adetlerimizle uyuşmayan, kültürel kimliğimize ters düşen programlar değil mi?
Bizler misafiri ve yardımlaşmayı seven bir millet iken, bu programlarla yozlaşa yozlaşa ne hale geldiğimiz ortada.
Gerçi yardım hususunda iyilik damarlarımız hemen depreşiyor bu inkar edilemez. Ancak programa katılan üç beş kişinin toplumdan soyutlanmış tavırlarını da görmemek mümkün değil. Bizler aklımız erdiğinden beri ‘yemeğini bitir, arkandan ağlar’, ‘ekmeği ziyan etme çok günah’ ‘yemeğini bitirmezsen seni amcaya veririm” sözleriyle büyüdük ve büyüttük. Yaptığı yemeğe 1-2 kg. et koyan var mı sorarım size. Tüketime özendiren ve bazı gerçekleri hiçe sayan bu programlardan ev hanımlarımızı uzaklaştırmamız gerektirmez mi?

Anchor'lar yaprak saracak mı?

Önüm, arkam, sağım, solum "Yemekteyiz" oldu. Program reyting aldıkça, türevleri doğuyor. Ekranlardan bol kepçe "yemek programı servisi" var. Açlık sınırında yaşayan vatandaş ise kasap vitrinine bakan sokak kedisi gibi yalanıp, duruyor. Vallahi yutkunmaktan cümleten gırtlak kanseri olacağız!.. İsraf ise had safhada. Neymiş efendim? Kaburga dolmasının içi iyi pişmemiş, brokoli çorbasının kıvamı koyu olmuş. Hooop, çöpe... Günahtır, günah... Çarpılacaksınız diyeceğim ama çarpılırsanız belki düzelirsiniz diye umuyorum!.. Bu arada içine yemek bölümü girmeyen program kalmadı gibi. Yakında ünlü anchorman'ler ana haber bültenini yaprak sararak sunarsa, şaşırmayacağım... Hay aklımla bin yaşayayım... Bu yazıyı çiziktirirken, aklıma şahane bir program formatı geldi. Tuncay Güney, Mahir Kaynak, Yalçın Küçük, Yasin Hayal ve Erol Mütercimler beşlisi her akşam içlerinden birinin evine konuk olsun. Eteklerinde ne kadar taş varsa döksünler. "En etkileyici komplo teorisini pişiren" haftanın birincisi olsun!.. Hah, programın ismini de buldum: "Tetikteyiz!.."

15 Ocak 2009 Perşembe

Okan Bayülgen Yemekteyiz programını topa tuttu!...

Televizyon sektörü, az koyayım çok kazanayım derdiyle her şeyi mahvetmekle meşgul...
GAZETECİLER.COM - Okan Bayülgen, NTV'deki 'Sade Vatandaş' programında çok eleştirilen ve aynı zamanda çok izlenen son döenemlerin fenomeni haline gelen 'Yemekteyiz' yarışma programını masaya yatırdı.

Bayülgen, Türk halkının yoğun ilgi ile takip ettiği programla ilgili şunları söyledi;

"Bizim prodüktörümünüz, ufak 10 yaşındaki çocuğunu, basketbol ya da erotik bir şeyler izlemesi gerekirken, 'Yemekteyiz' programını izlediği için hem de çok fazla izlediği için onu doktora götürmeyi düşünüyor.

Benim birazcık bakabildiğim (izlediğim) kadarıyla, varolan kültürü de pespaye eden bir program. Çünkü böyle şeylerden bir şey beklememek lazım. Maalesef televizyon sektörü, az koyayım çok kazanayım derdiyle, uyanıklılığıyla her şeyi mahvetmekle meşgul bu tarz programlarla."

Yemekteyiz, Binbir Gece'yi geçebildi mi?

Dün akşamın rating sonuçları açıklandı. Birinciliği kim kaptı, sizin izlediğiniz program kaçıncı sırada yer aldı?
Dün akşam hem AB Grubu'nda hem genel izleyicide Binbir Gece birinci sıradaydı. Onu AB'de de genel izleyicide de Yemekteyiz takip etti. ATV'nin sevilen dizisi Canım Ailem ise AB Grubu'nda 3, genel izleyicide 7'nci sırada yer aldı. Star TV'nin yeni dizisi Papatyam da ilk 10'a giren yapımlar arasındaydı. Haberde AB Grubu'nda izleyicininin tercihi Uğur Dündar, genel izleyicide ise Ali Kırca oldu.. İşte dün akaşm ilk 10'a giren programlar şöyle sırlandı;

AB GRUBU

1 BINBIR GECE [NET] KAND
2 YEMEKTEYIZ-PT [NET] SHOW
3 CANIM AILEM [NET] ATV
4 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER [NET] STAR
5 YEMEKTEYIZ [NET] SHOW
6 YEMEKTEYIZ (BASLIYOR)-PT [NET] SHOW
7 BINBIR GECE (OZET) [NET] KAND
8 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW
9 PAPATYAM [NET] STAR
10 SICAK GUNDEM SHOW

GENEL İZLEYİCİ

1 BINBIR GECE [NET] KAND
2 YEMEKTEYIZ-PT [NET] SHOW
3 YEMEKTEYIZ (BASLIYOR)-PT [NET] SHOW
4 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW
5 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER [NET] STAR
6 YEMEKTEYIZ [NET] SHOW
7 CANIM AILEM [NET] ATV
8 AKASYA DURAGI (TKR) [NET] KAND
9 PAPATYAM [NET] STAR
10 BINBIR GECE (OZET) [NET] KAND

‘Yemekteyiz’e rakipler geliyor

Televizyon izleyicileri şu sıralar “Yemekteyiz”le yatıp, “Yemekteyiz”le kalkıyor... Show TV’nin bölüm başına 1.200 TL gibi bir televizyon programı için komik sayılabilecek bir maliyeti olan “Yemekteyiz” programının beklenmedik bu reyting başarısı diğer kanalların planlarını alt üst etti. Her kanal “Yemekteyiz” benzeri yarışma ve programların peşine düştü.
ATV’nin, “Komşu Komşu” adlı programla bu kulvarda yaptığı ilk deneme hüsranla sonuçlandı.
Program, beklenen reytingi getirmeyince ATV, “Komşu Komşu”ya ikinci bir şans vermedi.
Yapımcı firma, iki haftalık bölümü çekmiş olmasına rağmen ATV, “Komşu Komşu”yu ikinci haftasında bitirdi.
FOX, önümüzdeki günlerde “Tadında Aşk Var” adlı bir yarışmayla bu kulvardaki yerini alacak.
“Tadında Aşk Var” aslında “Gelinim Olur musun?”tarzında bir program.
“Tadında Aşk Var”da beş yarışmacı birbirlerinin evlerine misafir olacak ve reyting uğruna yeni aşklar filizlenecek.
Selin Özkök Karacehennem’in koçluğunda hem yarışmacılar, hem izleyiciler flörtün inceliklerini öğrenecek...
Önümüzdeki günlerde FOX’un ekranı gece, gündüz demeden bu programla şenlenecek.
Öğrendiğim kadarıyla Star TV yönetimi de “Yemekteyiz”in benzeri bir yarışma için hazırlıklara başladı.
Çünkü şimdi ekranlarda en ucuzundan reality show ve yarışma zamanı...

"Yemekteyiz" yarışması!

Sevgili dostlarım, TV kanallarından birisinde kısa bir süredir "Yemekteyiz" adlı bir yarışma programı yayınlanıyor. Ben, otel yönetimi görevim öncesi F&B ve FO departmanları yönetiminde bulunmuş, genel mutfak eğitimi almış, okullu bir meslek adamı olarak, bu yarışma konusunda bilgi edinmek amacıyla 3 - 4 programı izledim.



Öncelikle belirtmeliyim ki, böyle bir programa ihtiyaç duyulduğu kesin. Prim yaptığı da fark ediliyor. Ancak; "reyting olsun, kese dolsun" amacını güttüğü için, izleyiciler için öğretici ve eğitici olmaktan çok, yarışmacıların, birbirlerini karalayıcı, halkımızı yemek sanatı ve adabı konularında yanlış bilgilendirici bir dedikodu programının ötesine çıkamadığını üzülerek gözlemledim.

Böyle bir programdan amaç, tabii ki, reyting, reklam ve paradır. Buna hiç itirazım yok. Hepimizin çalışmalarında ana amacımız; yaptığımız işte başarı kazanıp, paraya ulaşmaktır. Ancak; "reyting olsun, kese dolsun" politikaları bizi bu güne kadar, her konuda dejenere edip, kaliteden ve manevi değerlerimizden uzaklaştırmadı mı?

Aslında, program içeriği farklı kriterler ile daha iyi hazırlanıp, yönetilse idi, halkımız için çok güzel bir eğitim ve öğretim programı olabilirdi.

Bana göre, halkımızın en zayıf ve ilkel kalmış yönlerinden birisi, aileler içinde, okullarda, iş yerlerinde ve toplum içinde, medeni ülkelerde rastlanan görgü kurallarının öğretilmemesidir.

Bu güne kadar, resmi ve özel kanalların kaç tanesinde, kaç program, halk yararına bir amaçla vizyona kondu? Bunu hep beraber bir düşünelim...

Oysa ki, böyle bir yarışma programında halkımız şu konularda doğru eğitim alabilir ve görgüsünü de geliştirebilirdi;

 Menü düzenleme becerisi,
 Doğru alışveriş yapma kuralları,
 Yemek hazırlama sanatı,
 Mutfak araç ve gereçlerini tanıtma,
 Zamanlama yapma,
 Masa düzenleme görgüsü,
 Yemek yeme ve takım kullanma kuralları,
 Servis yapma incelikleri ve boşların toplanması,
 Farklı yemek, salata ve deserleri tanıma ve öğrenme,
 Konuk ağırlama kuralları,
 Sosyal ilişkileri geliştirme,
 Yaratıcılık, v.s. gibi...

Ev kültüründen apartman kültürüne, köy kültüründen kent kültürüne geçme sancıları içinde olan halkımız arasında, yukarıda sıraladığım tüm hususlar ya bilinmiyor, ya eksik biliniyor veya yanlış bilgilerle donanmışlar.

Böyle bir program, kamu kuruluşlarının destek ve gözetimi altında yapılsaydı, halkımızın doğru bilgilere ulaşması, dolaylı yollardan görsel olarak eğitilmesi ve görgü kazanması da sağlanmış olunacaktı. Gelişmiş ülkelerde halkı eğitmenin ve belirli bir konuda hazırlamanın yollarından birisi de medyanın doğru olarak kullanılmasıdır.

Tabii, tren kaçmış değildir. "Zararın veya yanlışın neresinden dönülse kardır" ilkesi bu program için de geçerlidir.

Bu programın yarışmacılarının birbirlerine puan vermeleri düşüncesi bir fiyaskodur, şamatadır. Sanki, programın amacı, katılımcıları dürüstlüğe değil de, birbirlerinin ayağını kaydırmaya, yalan söylemeye itmeye, doğru olanları da karalamaya, sahte samimiyet ve dostluk kurmaya özendirilip, programlanmaktaymış, izlenimini veriyor.

Yarışma programının konusu iyi düşünülmüş, ancak, hiçbir yarışma programında yarışmacılar birbirlerine puan vermezler. Verirlerse doğru yönlendirme olmaz, kaos olur. Bu programda ise, insanları serbest bıraksanız, birbirlerinin gözlerini oyacaklar gibi. Halkımız, yukarıda sıraladığım hususların hiçbirisi ile eğitilmemektedir.

Ayrıca, puan verme, bir bilgi, birikim ve uzmanlık konusudur. Puan konusunda, konunun uzmanları jüri olarak seçilmeli idi. Veya yarışmacılar, kendi evlerinde, uzmanların bulunduğu bir masaya hizmet götürmeli idiler. Tabii, uzmanların yorumları da tüm Türkiye için eğitim ve görgü kazanımı olabilirdi.

Katılımcıların her konudaki tenkitleri ve tenkit kriterleri bir bilgi birikimi ve tekniğe değil, görgü yanlışlığına, ayak kaydırmaya ve dedikoduya dayanıyor. Yarışmacıların hepsi de kendisini uzman kabul ediyor ve çoğu zaman yanlışlar savunuluyor.

Halkımız arasında zaten eksik olan veya bilinmeyen veya yanlış bilinen tüm görgü kuralları, bu programın içeriği ile, insanların kafasının daha da karışmasına neden olunuyor.

Dedikoduya zaten çok yatkın olan ülkemiz halkı, bu program sayesinde dedikodu tekniklerini de öğrenmektedir.

Dedikodu, insanları birbirine düşüren çok kötü bir alışkanlıktır. Dedikodu yüzünden aileler, sevgililer ve iş arkadaşları arasına soğukluk, kırgınlık ve ayrılıklar girebiliyor.

Program yapımcılarının bu programın kurallarını yeniden belirlemelerinde yarar var düşüncesindeyim.

Amaç; hem para kazanmak, hem eğlendirmek ve hem de eğitici olmak olmalıdır.

Ne, programın amacını aşmasına izin vermeli ve nede toplumu dejenere edebilecek yaklaşımlara kucak açmalı...

K. Ünsal BARIŞ

'Yemekteyiz' programı neden bu kadar çok seyrediliyor?

Yemekteyiz”, yayınlanmaya başladığı ekim ayından beri en çok sözü edilen programlardan biri. Reytinglere bakıldığında hep ilk üçe girdiği görülüyor. Neden tuttu?
'Yemekteyiz' programı neden bu kadar çok seyrediliyor? Bu program “damak tadımıza” uygun mu?

PELİN ÇİNİ/Milliyet

Ekim ayından beri reyting sıralamasında en üstlerdeki yerini kaybetmeyen “Yemekteyiz”de her hafta beş kişi birbirlerinin evine konuk oluyor. Ve “damak tatlarına” en uygun yemeği arıyorlar.

Köşe yazılarına konu olan, sosyologların ders olarak takip ettikleri bir yemek yarışması. Sofralar pek ahım şahım değil, pişirilen yemeklere gelince pek olağanüstü sayılmazlar. Evler de pek orta halli. Yani hiçbir yönü ile izleyiciyi özendiren bir durum yok. Ne “Ah işte hayalimdeki mutfak”, ne “Keşke şöyle muhteşem bir sofraya davet edilsem”, ne de “Şu nefis yemekleri ben pişirilebilsem veya tadabilsem” gibi hisler uyandıran bir program. Ama gelgelelim izleyici bunu seyretmeyi seviyor.

“Yemekteyiz” Almanya, İngiltere ve Fransa’da yayınlanan ve en az ülkemizdeki kadar büyük ilgiyle izlenen “Come Dine With Me” yarışmasının Türkiye’ye uyarlanmış versiyonu. Yemek yapmaktan hiç anlamayanlar dahil her yaştan izleyicinin merakla takip ettiği yarışma o kadar büyük bir ilgi görüyor ki te-levizyonların en değerli vakti prime time’da hafta içi ana haber öncesi başlıyor, haberlerden sonra da devam ediyor.

Yarışmacıların yaptıkları yemeklerle değil de kişilikleriyle öne çıktıkları ve bu açıdan BBG’yi andıran “Yemekteyiz” günlük konuşma dilimize “Damak tadıma uygun değil” kalıbını soktu. Yemek konusunda ne kadar az şey bildiğimizi ve yeni lezzetlere ne kadar kapalı olduğumuzu da hatırlattı.

“Sevileceğini yayınlanmadan biliyorduk”

“Yemekteyiz”i hazırlayan ekibin başındaki Show TV İç Yapımlar Direktörü Caner Erdem: “Yemekteyiz’in sevilen bir program olacağını yayınlamadan biliyorduk. İzleyici profilimiz çok renkli. İşadamlarından ev kadınlarına kadar geniş bir kitle programı takip ediyor. Ölçümlerde AB kitlesinin reyting listelerinde ilk üçteyiz.

‘Yemekteyiz’in sevilmesinin altında yatan şeyin yansıttığı gerçeklik olduğu inancındayız. Zaten programa yarışma gözüyle bakmak yanlış olur. Aksine ‘reality-life style’ olarak tabir ettiğimiz bir formatı var. Para ödülümüzü de 10 bin TL gibi diğer yarışmalara oranla az bir miktarda sabitlememizin nedeni de bu. Biz yarışmayı değil, o süreçte yaşananları yansıtmak istiyoruz. Bu nedenle yarışmacıları kendi hallerine bırakıyoruz. Programda bir sunucu olmaması da bu yüzden.”

Yapımcı Caner Erdem “Yemekteyiz”in star yaratmak istemediğini söylese de bazı yarışmacıların öne çıkmasını ve kısa sürelik bir şöhrete sahip olmalarını da engelleyemiyor. “Yemekteyiz”in artık sokakta eskisi kadar rahat yürüyemeyen bazı yarışmacılarına göz attık.

- “Yemekteyiz”in ilk haftaki yarışmacılarından mimarlık öğrencisi Armağan güzelliği ile adından çok söz ettirdi ama ne yazık ki güzelliği 10 bin TL’yi almasına yardımcı olamadı.

-Hasan Çiftçi inşaat işiyle uğraşıyordu ve bir ızgara salonu vardı. Kriz nedeniyle 25 yıllık eşiyle arası bozulmuştu. Bu nedenle kendini misafirlerine “Burası bekar evi, ancak bu kadar” diyerek savundu. Çiftçi’nin en çok tartıştığı kişi ise eski balerin ve Yeşilçam emektarı menekşe gözlü Sahra hanımdı. Sahra Gülyüz‘e misafir olduğu akşam şişe suyu yerine musluk suyu içmek için ısrar ederek ona zor anlar yaşattı ve tabağındakilere hiç dokunmadı.

l Sahra hanım Hasan beyle yarıştığı dönemde birinci olamadı. “Yemekteyiz”in bayram haftası için hazırladığı özel bölümde de şansını denedi. Hijyen sorunu peşini bırakmadı ve bir türlü çözemediği “kıl problemi” yüzünden yine ödülü kazanamadı.

- “Yemekteyiz”in en renkli yarışmacılarından dört yıldır Türkiye’de yaşayan ve özel bir okulda İtalyanca öğretmenliği yapan Alessandro Grieco‘nun sevimli aksanı ve samimi tavırları çok sevildi. Alessandro’nun aynı ekipteki “maço karakter” Kemal Fırıncı ile transparan kazağı ve burun hızması nedeniyle girdiği tartışmalar büyük ilgi gördü. “Bana karım evde böyle bir tabak getirse duvara fırlatırım” diyecek kadar sinirlerine hakim olamayan Kemal bey ise dışarıdan aldığı çiğ köfteleri “Ellerimle yaptım” diyerek misafirlerine sunmasına rağmen birinci oldu.

- “Yemekteyiz”in son haftaki yarışmacılarından Rizeli Zeynep olarak tanınan Zeynep Öztekin akıllarda başına gelen aksiliklerle yer etti. Zeynep hanım tatlısını fırına vermişken elektrikler kesildiği için tüm mahalleyi
seferber etti.

Yarışmacılar olan bitenden haberdar değil

“Yemekteyiz”e her hafta beş yeni yarışmacı seçiliyor. Her gün bir yarışmacının evinde akşam yemeği yeniyor. Rakipleri lezzet ve servise göre puan veriyor, birinci böyle belirleniyor. Ödül 10 bin TL. Yarışmayı çekici kılan unsurlardan biri de seyircinin olan biten her şeye hakim olması ve yarışmacıların bu gerçekleri ancak yarışma bittikten sonra öğrenmeleri.

Yarışmacılar bir gün önce gittikleri evin mutfağında kendileri hakkında söylenenleri, sofrada “Ellerimle yaptım güzel olmuş değil mi?” diye böbürlenilen çiğ köftenin hazır alındığını ya da tarifi anneanneme ait denilen çorbanın paket çorba olduğunu bilmiyorlar. Kısacası seyirci, yarışmacıların farkında olmadan düştükleri durumları gözlemleme şansına sahip.

“Yemekteyiz” programına her gün artan ilginin altında yatan nedenleri sosyologlara sorduk

“Böyle yarışmalar kitap okuma alışkanlığı az ülkelerde ilgi görür”
Prof. Dr. Nilüfer Narlı /Bahçeşehir Üniversitesi


“Yemekteyiz” başkasının hayatını izleme arzusunda olan insanlar için çekici bir format. Türkiye gibi kitap okuma alışkanlığı az bir ülkede böyle yarışmaların ilgi görmesi normal. Yarışmacılar arasında yaşanan çekişmelerin de izleme oranını artırdığı bir gerçek. Seyirci kavgacı, alaycı yarışmacıları daha çok seviyor.

“Bu yarışma yemek yapmayı meşrulaştırdığı için seviliyor”
Doç. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver / Galatasaray Üniversitesi


“Yemekteyiz”in sevilmesinin altında yatan neden yemek yapmanın ve mutfakta vakit geçirmenin televizyon tarafından meşrulaştırılması. Bazı yarışmacıların daha çok sevilmesini ise özdeşleşme, özenme, yakınlık hissetme gibi sosyal-psikolojik mekanizmalarla açıklamak mümkün.

“Yarışmada asıl rekabet kişilikler arasında geçiyor”
Prof. Dr. Orhan Tekelioğlu / Bahçeşehir Üniversitesi


“Yemekteyiz” yemek yapmaya ya da değerlendirmeye ilişkin bir program değil, bir reality şov. Bu insanlar şef ya da gurme olmadıklarına göre, asıl rekabet kişilikler arasında geçiyor. Bu yarışma bir iktidar kurma alanının oluşumunu katılımcıları için kışkırtıyor. Gündelik yaşamda karşılaşacağımız “kazanma ve kaybetme” stratejileri izlenir oluyor.

“Yemekteyiz”i neden seyrediyorsunuz?

“Programdaki yemeği hanıma yaptırdım”
Abdurrezzak Aksoy (Emekli, 57)

Yarışmayı eşim izlediği için izlemeye başladım ve zamanla sevdim. Yemekleri takip ediyorum hatta orada gördüğüm tavada kavurmayı hanıma yaptırdım. Benim favorim bu haftaki yarışmacılardan Rizeli Zeynep çünkü o kardeşinin eğitim masraflarını karşılamak için girmiş. Zaten bu haftaki ekip birbirleriyle kavga etmedikleri için daha keyifli izliyorum.

“Komik diye izliyorum”
Ali Yağmur Özyurtseven (Öğrenci, 17)

Programda beni ilgilendiren şey yemekler değil. Katılanlar komik olduğu için izliyorum. Sınıf arkadaşlarımdan bazıları da benim gibi düşünüyorlar.

“Kavgaları uzaktan seyretmek güzel”
Fatma Özyurt (Ev kadını, 55)

Benim yarışmayı izlememin iki nedeni var: Yarışmacıların yemekleri yetiştirme telaşını izlemek ve tartışmaları seyredip kimin haklı olduğuna uzaktan karar verebilmek.

“Programdan öğrendiğim tavuğu yaptım, lokum gibi oldu”
İrem Toğuşlu (Grafiker, 26)

Ben “Yemekteyiz”i seyretmeye başlamadan önce mutfağa pek girmezdim, bu yarışma ile yemek yapmaya merak sardım. Artık evin alışverişini bile ben yapıyorum ve programdaki tarifleri de deniyorum. Mesela Armağan’ın yaptığı tavuktan yapmıştım ve benimki lokum gibi olmuştu. “Yemekteyiz”i seyrederken hiç sıkılmıyorum çünkü programdan yeni tarifler ve pratik mutfak bilgileri öğreniyorum. Yarışmacılardan favorilerim ise Alessandro ve Rizeli Zeynep.

“Yemekten çıkan saçları mahsus koyuyorlar”
Suna İçli (Ev kadını, 75)

Nasıl yemek yaptıklarını ve mutfaklarını görmek için seyrediyorum. Geçenlerde bir beyin mutfağını hiç beğenmedim, çok dağınıktı. Bazen de yemeklerden saç çıkıyor, hiç inanmıyorum. Mahsus, kendileri koyuyorlar bence. Yemekten bu kadar sık saç çıkar mı?
Diğer yemek programlarından farkı, eleştirilerin de olması. Ama söyleyeyim, beğenmeyerek seyrediyorum.

Dün akaşm Yemekteyiz birinciydi

Dün akşam Arka Sokaklar ile Yemektyeyiz çekişti. Tekrar bölümü yayınlanan Avrupa Yakası kaçıncı oldu?
Dün akşam AB Grubu'nda Yemekteyiz, genel izleyicide Arka Sokaklar'ın tekrar bölümü zirvedeydi. ATV'nin ara verdiği dizilerden Avrupa Yakası'da tekrar bölümüyle izleyicinin karşısındaydı. Sevilan dizi AB Gurubu'nda 86'ncı genel izleyicide ise 9'ncu sırada yer aldı. Haberde ise ezber bozulmadı. Uğur Dündar yine rakiplerini geride bıraktı. Onu Ali Kırca takip etti. İşte dün akşam ilk 10'a giren programlar şöyle sıralandı;

AB GRUBU

1 YEMEKTEYIZ [NET] SHOW
2 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER [NET] STAR
3 YEMEKTEYIZ (TKR) [NET] SHOW
4 YEMEKTEYIZ (BASLIYOR) [NET] SHOW
5 SICAK GUNDEM SHOW
6 AVRUPA YAKASI (TKR) [NET] ATV
7 GUNUN OLAYI STAR
8 ARKA SOKAKLAR (TKR) [NET] KAND
9 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW
10 PAPATYAM (TKR) [NET] STAR

GENEL İZLEYİCİ

1 ARKA SOKAKLAR (TKR) [NET] KAND
2 YEMEKTEYIZ [NET] SHOW
3 YEMEKTEYIZ (BASLIYOR) [NET] SHOW
4 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER [NET] STAR
5 CARKIFELEK (FINAL) [NET] FOX
6 CARKIFELEK [NET] FOX
7 ARKA SOKAKLAR (OZET) [NET] KAND
8 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW
9 AVRUPA YAKASI (TKR) [NET] ATV
10 GUNUN OLAYI